Kripto Varlıklar alanındaki gelişmeler her geçen gün değişiyor, ancak beraberinde gelen güvenlik riskleri de göz ardı edilemez. Son 18 ayda, kişisel deneyimlerimden yola çıkarak çıkış riskini azaltmaya yönelik temel stratejiler geliştirdim, umarım bu yatırımcılara faydalı bir referans sağlar.

Ana ilke, ticaret platformunu dikkatlice seçmektir. Öncelikle, ABD MSB ve AB VASP çift lisansına sahip borsaları dikkate almak gerekir; bu tür platformlar genellikle daha düzenli ve güvenilir olmaktadır. Satıcı seçerken, işletme süresi, işlem hacmi ve kullanıcı değerlendirmeleri gibi faktörlere dikkat edilmesi önerilir. Lisanssız küçük platformlardan, gece geç saatlerde büyük işlem kanallarından ve özel transferler gibi yüksek riskli işlemlerden kaçınılmalıdır.

İkincisi, dağıtım stratejisi almak çok önemlidir. Tek bir işlem tutarını kişisel banka kartı günlük ortalama akışının beşte biri altında tutmanız ve haftada bir veya iki kez, 48 saatten fazla aralıklarla işlem yapmanız önerilir. Kısa süre içinde sık büyük miktar transferleri, tatil günlerinde yoğun işlemler gibi risk kontrolünü tetikleyebilecek davranışlara dikkat edilmelidir.

Son olarak, varlık katmanlı yönetimi de vazgeçilmezdir. Varlıkların çoğunu çevrimdışı donanım cüzdanında saklamak ve yalnızca sıcak cüzdanda az miktarda günlük kullanım fonu bulundurmak önemlidir. Çoklu imza mekanizması güvenliği daha da artırabilir; bu sayede, bazı özel anahtarlar sızsa bile fonlar korunabilir. Ayrıca, yalnızca kripto varlık ticareti için ayrı bir banka kartı açmak ve bunu günlük kullanım hesaplarından ayrı yönetmek de akıllıca bir harekettir.

Bu ilkelere uymak, kripto varlıkların çıkış sürecindeki potansiyel riskleri etkili bir şekilde düşürmeyi sağlar. Ancak, piyasa koşulları hızla değişiyor; yatırımcılar dikkatli olmalı, sektördeki gelişmeleri sürekli takip etmeli ve stratejilerini zamanında ayarlamalıdır.