AI alanındaki yeni trend: Web2 ve Web3'ün entegrasyonu
Son zamanlarda AI alanındaki gelişmeleri gözlemlediğimde, ilginç bir evrim mantığı keşfettim: Web2 AI merkeziyetten dağıtıma geçerken, Web3 AI kavram kanıtı aşamasından pratikliğe geçiyor. Bu iki alan hızla birleşiyor.
Web2 AI'nin gelişimi belirgin bir merkezsizlik eğilimi göstermektedir. Yerel zeka ve çevrimdışı AI modellerinin yaygınlaşması, AI'nın artık büyük bulut hizmet merkezleriyle sınırlı kalmadığını, mobil telefonlar, kenar cihazlar ve hatta IoT terminalleri üzerinde dağıtılabileceğini göstermektedir. Aynı zamanda, AI-AI diyalog teknolojisindeki atılımlar, AI'nın bireysel zekadan küme işbirliğine geçiş yaptığını işaret etmektedir.
Bu dağıtık eğilim, dağınık çalışan AI örnekleri arasında veri tutarlılığı ve karar verme güvenilirliğini nasıl sağlayacağımıza dair yeni zorluklar getirdi. Bu ihtiyaç, teknolojik ilerlemenin getirdiği dağıtım yöntemlerindeki değişimden kaynaklanmakta ve dolayısıyla merkeziyetsiz doğrulama ihtiyacını doğurmuştur.
Bu arada, Web3 AI'nin gelişim yolu da değişiyor. Başlangıçta spekülasyona odaklanan projeler, giderek daha sistematik bir altyapı inşasına yerini bırakıyor. Pazar, hesaplama gücü, çıkarım, veri etiketleme, depolama gibi çeşitli işlevsel alanlardaki uzmanlaşmış iş bölümüne odaklanmaya başlıyor. Bu değişim, balonların temizlenmesinden zorunlu ihtiyaçların itici gücüne, ardından uzmanlaşmış iş bölümü ve ekosistem iş birliğine kadar olan evrim sürecini yansıtıyor.
İlginçtir ki, Web2 AI'nin talep eksiklikleri, Web3 AI'nin arz avantajlarıyla tam olarak örtüşmektedir. Web2 AI teknolojik olarak giderek olgunlaşmakta, ancak ekonomik teşvikler ve yönetim mekanizmalarından yoksun kalmaktadır; Web3 AI ise ekonomik modelde yenilikler sunmakta, fakat teknik gerçekleştirme açısından görece geri kalmaktadır. İki tarafın birleşimi, karşılıklı avantajların tamamlanmasını sağlayabilir.
Bu entegrasyon, çevrimdışı yüksek verimli hesaplama ve çevrimiçi hızlı doğrulama birleştiren yeni bir AI paradigmasının doğmasına neden oluyor. Bu paradigmada, AI sadece bir araç değil, aynı zamanda ekonomik bir kimliğe sahip bir katılımcıdır. Hesaplama gücü, veri, akıl yürütme gibi kaynaklar ağırlıklı olarak çevrimdışıdır, ancak hafif bir çevrimiçi doğrulama ağına da ihtiyaç vardır.
Bu kombinasyon, hem zincir dışı hesaplamanın verimliliğini ve esnekliğini korurken, hem de zincir üstü doğrulama ile güvenilirlik ve şeffaflık sağlıyor. Bazıları Web3 AI'nın bir safsata olduğunu düşünse de, aslında AI'nın gelişimi Web2 ve Web3 arasında bir ayrım yapmıyor; sadece insanların algısında bir önyargı var. Teknolojinin hızlı gelişimiyle, bu entegrasyon eğilimi giderek daha belirgin hale gelecek.
View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
Web2 ve Web3 entegrasyonu, AI için yeni bir paradigma oluşturuyor. Dağıtık ve ekonomik teşviklerin birleşimi.
AI alanındaki yeni trend: Web2 ve Web3'ün entegrasyonu
Son zamanlarda AI alanındaki gelişmeleri gözlemlediğimde, ilginç bir evrim mantığı keşfettim: Web2 AI merkeziyetten dağıtıma geçerken, Web3 AI kavram kanıtı aşamasından pratikliğe geçiyor. Bu iki alan hızla birleşiyor.
Web2 AI'nin gelişimi belirgin bir merkezsizlik eğilimi göstermektedir. Yerel zeka ve çevrimdışı AI modellerinin yaygınlaşması, AI'nın artık büyük bulut hizmet merkezleriyle sınırlı kalmadığını, mobil telefonlar, kenar cihazlar ve hatta IoT terminalleri üzerinde dağıtılabileceğini göstermektedir. Aynı zamanda, AI-AI diyalog teknolojisindeki atılımlar, AI'nın bireysel zekadan küme işbirliğine geçiş yaptığını işaret etmektedir.
Bu dağıtık eğilim, dağınık çalışan AI örnekleri arasında veri tutarlılığı ve karar verme güvenilirliğini nasıl sağlayacağımıza dair yeni zorluklar getirdi. Bu ihtiyaç, teknolojik ilerlemenin getirdiği dağıtım yöntemlerindeki değişimden kaynaklanmakta ve dolayısıyla merkeziyetsiz doğrulama ihtiyacını doğurmuştur.
Bu arada, Web3 AI'nin gelişim yolu da değişiyor. Başlangıçta spekülasyona odaklanan projeler, giderek daha sistematik bir altyapı inşasına yerini bırakıyor. Pazar, hesaplama gücü, çıkarım, veri etiketleme, depolama gibi çeşitli işlevsel alanlardaki uzmanlaşmış iş bölümüne odaklanmaya başlıyor. Bu değişim, balonların temizlenmesinden zorunlu ihtiyaçların itici gücüne, ardından uzmanlaşmış iş bölümü ve ekosistem iş birliğine kadar olan evrim sürecini yansıtıyor.
İlginçtir ki, Web2 AI'nin talep eksiklikleri, Web3 AI'nin arz avantajlarıyla tam olarak örtüşmektedir. Web2 AI teknolojik olarak giderek olgunlaşmakta, ancak ekonomik teşvikler ve yönetim mekanizmalarından yoksun kalmaktadır; Web3 AI ise ekonomik modelde yenilikler sunmakta, fakat teknik gerçekleştirme açısından görece geri kalmaktadır. İki tarafın birleşimi, karşılıklı avantajların tamamlanmasını sağlayabilir.
Bu entegrasyon, çevrimdışı yüksek verimli hesaplama ve çevrimiçi hızlı doğrulama birleştiren yeni bir AI paradigmasının doğmasına neden oluyor. Bu paradigmada, AI sadece bir araç değil, aynı zamanda ekonomik bir kimliğe sahip bir katılımcıdır. Hesaplama gücü, veri, akıl yürütme gibi kaynaklar ağırlıklı olarak çevrimdışıdır, ancak hafif bir çevrimiçi doğrulama ağına da ihtiyaç vardır.
Bu kombinasyon, hem zincir dışı hesaplamanın verimliliğini ve esnekliğini korurken, hem de zincir üstü doğrulama ile güvenilirlik ve şeffaflık sağlıyor. Bazıları Web3 AI'nın bir safsata olduğunu düşünse de, aslında AI'nın gelişimi Web2 ve Web3 arasında bir ayrım yapmıyor; sadece insanların algısında bir önyargı var. Teknolojinin hızlı gelişimiyle, bu entegrasyon eğilimi giderek daha belirgin hale gelecek.